Cebimdeki Dünya’ya Sevgilerimle…

0

Hayat , merdivenleri çıkmak için güç veriyorken kimi zaman , kimi zamanda sadece aşağıdan yukarıyı izlemen için olanak sağlıyor sadece. Şaşırtıcı biliyorum. Her gün okuduğumuz ve izlediğimiz haberler, şahit olduğumuz kareler, “bu kadar da olur mu ?” denilecek cinsten olaylar ve içerisinde harmanlandığımız kimi zaman bir fanus olarak nitelendirdiğimiz kimi zamanda cennetin tam olarak şu an şimdi burada yaşanmasının mümkün olunacağı anlar…
Kestirilmesi mümkün olmayan bir hayatın içerisinde olmak, hayatın gizemini oluşturuyor. Yarın kalkıyorsun ve başına neler geleceğinden habersiz olarak güne başlıyorsun. Bir telefon bile yetiyor bilinmezlikleri beraberinde getirmesi hayatın. Şaşırmak insanoğlunun doğasında olmasına rağmen “olgunlaştıkça şaşırmamayı da öğreniyorsun bir güzel “. Geçenlerde bir yakınımın başına gelen bir olay üzerinden konuşuyorken kuzenim, “nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun?” dedi. Gerçekten şimdi daha net bir şekilde baktığımızda nasıl bu kadar sakin kalabildiğime bakıyorum ama asla şaşırmıyorum. Hayat sürprizlerle doluyken, insanın yaşadıkları ile şekillendirirken, acıyı sine çekip “bana öğrettikleriyle yola devam edeceğim” derken ister istemez küçücük bir bedene sahip olsan bile büyük bir olgunlukla “eyvallah” deyip yaşamaya, hayata devam ediyorsun. Yaşadıkça büyüyor kimi zaman, büyüdükçe küçülenler de var elbette. Sanırım hayatın matematiğinin olmamasının en büyük kanıtlarından biri.

Bilinmezlik içerisinde yoğruluyorken insan, yaşadıklarını, boğazında düğüm düğüm olan kelimeleri dışarı çıkarmaya çalışırken, kırmamak, yıpratmamak için çaba gösteriyorsa, bilin ki işte hayat matematiğini tutturmamış olan bir insan yaptırdıkları ile karşı karşıya bırakmış demek oluyor aslında. Yok, hayır çoktan her şeye şaşırmayı bıraktım. Şaşırmıyorum, ancak kelimeler yerini bulmadığı zaman da üzülmüyor değilim, belki de aramızda olan sizler gibi. Hayat, bazen tercih meselesi bazen ise; fazlasıyla vurdulu kırdılı bir şekilde devam ediyor. Bu hayattayız, yaşıyoruz ancak bazen sınırları ihlal ederek,  haddimizi aşarak bir başka hayatların içerisinde buluyoruz kendimizi. Evet, evet bir başkasının hayatında olalım elbette ancak bu sadece sevgiyi paylaşmak, zamanı anlamlı bir şekilde değerlendirmek, bol sarılmayla mümkün olmalı zannımca. Böyle bir hayatı inşa edebiliriz diye düşünürken yakınımdan biri “çok iyi niyetlisin ” deyip beni destekleyen duygularımı alaşağı etmeme neden olabiliyor. Hayır Emine, devam et , bastırma, dile getir  sevginin çözemeyeceği hiçbir şey yok derken “ya kalp kırgınlıklarım, ya gözyaşlarım ile birlikte ödediğim bedeller” ne olacak diye sitem ediyor insan. Etmesin mi? Bedelleri neden ödediğini öğrenmesin mi? Gözyaşlarını akıtacak herhangi bir neden bulup gönlünü ferahlatmasın mı? Ancak, hayatta yıllarca okullarda önümüze getirilen sınavlar gibi tersten okutmaya mecbur bırakıyor. Yok yok bildiğiniz dalga geçiyor bizle bu hayat,  bildiğiniz bir hiç uğruna (belki de değecek, bunu zaman geçtikçe öğreniyor insan) bedeller ödüyor.

Bir gün son bulacak bu hayatta, içinden geleni yapmak bir lüks olmamalı, aksine ihtiyaç haline getirilmeli. Bir gün bağrına bastığın insanlara bir şeyler söylemek istersen o günün sadece bu güne mahsus olduğunu hatırlatmalı insan kendisine. Bana diyebilirsiniz ki; sen bunları yapıyor musun? diye. Artık hayatımda böyle bir adım atmam gerektiğini anladım. Çünkü tek başına yaşanılan duygular insana ızdıraptan başka hiçbir şey getirmez . İnsan mutluluğu da sevgiyi de hüznü de mutlaka paylaşmalı. Hayat işte o zaman yaşanabilir. Benim gelecek hedeflerimden biri; içimde biriktirdiğim duyguları, düşünceleri muhattaplarıyla paylaşmak olacak. Kendime eziyet etmeyi bırakırsam, insanların bana eziyet etmesini de engelleyebilirim nihayetinde .

Kendime bugün itibariyle bir iyilik yapmak istiyorum. Biriktirdiğim, çöpe atmak istediğim her ne varsa hepsini iade-i ziyaret yapmak için bırakıyorum. Gelin siz de yapın bunu. İnsanın içinden geleni yapmak özgürlüktür bana göre. Kalıpların içerisinde boğulmak yerine özgürlüğü elime alarak yol almak adet haline getirdiğim için, kendime çok büyük bir iyilik yaptığımın farkındayım. Haydi şimdi sıra sizde…

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.