Ölmüş Çocukların Bayramı

3
  1. Dünyanın en uzun bestesi kime aittir, bilmeyiz ama bildiğimiz bir şey var ki o da bir müziğin ilk notalarını duyduğumuzda heyecanlandığımızdır.  O müziğin nerede başladığını biliriz ama nerede sonlanacağını bilemeyiz. Notaların yerine çocukları koyduğumuzda ve her nota bir ölümü temsil ettiğinde o zaman bu müzik kulağa daha anlamlı gelir. Bu şarkının orada hemen bitmesini isteriz ama bu şarkı maalesef bitmez. Çocuklar ölmeye devam eder.

Şimdi çocukların bayramını kutlamaya nereden başlayalım?

Peki hangi çocukların ?
Önce Anadolu’nun kayıp çocuklarından başlayalım.
Sonra kalbimin doğusundaki katledilen çocuklardan.
Bombalar altında yaşayan çocuklardan.
Anadolu’nun işçi çocuklarından.
Satılan çocuk gelinlerden.
Soma’nın yetim çocuklarından.
Suriye’de barbarların katlettiği çocuklardan.
Yaşı büyütülüp asılan çocuklardan.
Tutsak edilen çocuklardan.
Cezaevlerinde tacize, tecavüze uğrayan çocuklardan.
Tecavüz edilip katledilen Özgecan’larımızdan.
Sokak sokak dilenen evsiz çocuklardan.
Her gün sessiz sedasız ölen çocuklardan.
Ve doğasını, geleceğini çaldığımız tüm çocuklardan.
..
Çocuklar,
çocuklarımız..
Her şeye rağmen son umudumuz çocuklarda.
Tıpkı, “Güzel günler göreceğiz çocuklar.” diyen Nâzım gibi ..

Çocuklarımıza ideolojilerin yaşam karşısında hiçbir değerinin olmadığını öğretsek kâfidir.

Fakat her şeye rağmen umut her zaman vardır.

Kuşlar kendilerine uçma hakkı bahşedildiğinden değil, kanatları olduğu için uçarlar,
kimsenin bize halkın egemenliğini bahsetmesine gerek yok, kimseye boyun eğmemişiz…

Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.

23 Nisan çocuk bayramı, çocuk işi değil, büyük bir meseledir, kutlu olsun.

Çocuklarımızın umut ile koşacağı yarınlara..

Saygılarım ile umut ile kalın…

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.