Çok değiştik değil mi sevilen?
Kim değiştirdi bizi bu kadar?
Değişenler mi, değiştirenler mi?
Yoksa;
Düşündüğünü sanan düşünemeyenler mi?
Duyduğunu sanan duymayanlar mı?
“Üzmem” diyen üzenler mi?
Yoksa;
Yanlış mı öğrettiler bize sevmeyi.
“Seviyorum” deyip geçmeyi,
“Sensiz yaşayamam ölürüm”deyip yaşamayı,
Kim öğretti bize,
“Sana dokunanı asarım” deyip,
Kim astı bizi bu kadar acımasızca.
Kim bu kadar incitti bizi söyle sevilen?
Sahte kalabalık yapanlar kimlerdi?
Gönülden sevmeyenler kimlerdi?
Vaktimizi çalanlar, samimi olmayanlar, Bizi Allah’tan çok sevenler kimlerdi?
Sahi kimlerdi o gidenler.
“Hep kalacağım, korkma” diyenler kimlerdi?
“Gitmeyeceğim” deyip gidenler kimlerdi?
Dönseler kim bilir hangi sebepten dönerler?
“Hep yanında kalacağım,incitmeyeceğim seni” derler mi bir daha, bir daha, bir daha…
Bir daha kullanırlar mı bu cümleleri ardı ardına, bir an durmadan söylerler mi utanmadan?
Özür dilemeye yüzleri olur mu acaba?
Yüzleri olsa dilleri söyler mi?
Dil söylese kalp tasdik eder mi?
Sen söyle sevilen, vereme yakalanan bu gönül bir daha onu sever mi?
Sevmez elbet.
Peki kimi sever bu gönül?
Kimin istediğini sever, kimle olanı sever?
Elbette Hakk yolunda olanı sever.
Hakk’ı sevip ondan isteyeni sever.
Sevdiğini, helalini, nasibini,hayırlısı olanı sever.
O zaman kavuşturmaz mı Mevla önce Hakk’ı sevenleri?
Muhabbeti ilahi aşk olanları,
Mutlu etmez mi onları,
Doldurmaz mı kalplerine huzuru,
Bereketi, muhabbeti…?
Razı olmaz mı ilahi aşkı anlatan güzel iki insandan,yolunu Allah’a adayanlardan?
Turkish