Frida Kahlo – Aşk ve Acı

0

Frida, iyi bir ailede dünyaya gelmiş, dünyaya sağlam izler bırakan bir kadın. Büyüdükçe kendi dünyasını keşfedip, tuhaflaşan bir yaşam öyküsüne sahip. ‘’Ama kesin olan bir şey varsa, o da acının bedenime ilk kez o gün girmiş olduğudur.’’ diyor Frida, küçük yaşta geçirmiş olduğu çocuk felci için.

Çocukluk dönemi, saygın eğitime sahip olan Ulusal Hazırlık Okulu’na başlayarak geride bırakıyor. Ressam Diego Rivera ile ilk karşılaşması ise Diego’nun okul amfisine duvar resmi yapmak için görevlendirilmesiyle oluyor. Hayatı hep bir farklılık üzerine kuran Frida benim gözümdeki ilk farklılığını, daha Diego’yu tanımadan, resimdeki fırça darbelerini 3 saat izleyerek ‘’Benim Diego Rivera’dan bir çocuğum olacak’’ diyerek yapıyor.


                                Bir dahi, beyaz atlı prensten daha iyidir.

 

15 yaşında ilk aşkı arkadaşı Alejandro oluyor ve Frida’yı yatağa mahkum eden kaza sırasında da yanında oluyor. Frida kazayı geçirip uzun zaman yatakta sadece yatarak zaman geçiren bi kişiliğe sahip olmadığı için kaza sayesinde kendini keşfediyor ve 19 yaşında yaptığı ilk resmi onu terkeden aşkı Alejandro’ya sunuyor.

Hayatı boyunca hırsı ve azmi ile yaşama tutunan Frida hayalini kurduğu ünlü ressam Diego ile uzun yıl aradan sonra evleniyor. Ailesinin bu evliliğe bakış açısını ‘’Babam Diego’ya: ‘Kızımın hasta olduğunu ve yaşamı boyunca sağlık sorunları olacağını unutmayın. Akıllıdır ama güzel değildir. Bunu da aklınızdan çıkarmayın. Her şeye rağmen onunla evlenmek istiyorsanız, rıza gösteriyorum.’ diyen babam dışında düğüne hiç kimse gelmedi.’’ sözleriyle anlatılıyor kitapta.

Frida hayatı boyunca geçirdiği zorluklara rağmen hep ayakta kalmaya çalışan güçlü bir kadın olmuş. Çok istemesine rağmen bir türlü hayata gelmeden kaybettiği 2 bebeği oluyor. Frida bu acıyla kendisini iyileştirmeye çalışırken, hayatı boyunca Frida’ya acı çektiren zalim Diego’dan bir büyük darbe geliyor ve Frida’nın kız kardeşiyle ilişkiye başlıyor. Frida bu acıyla çok zor yaşar fakat muhteşemliğini hiç bozmamış okurken şaşırıyor okuyucu. Kendini özgürlükçü tanımlayan Frida bu ilişkiye olumsuz bakmasının düşüncesine karşı bir hata olacağını düşünmüş.

Frida hayata sağlam düşünceler, azmi ve muhteşem yetenekte resimlerini bırakıp hasta yatağında gözlerini hayata kaparken Diego yanında olmuyor ve bu beni çok üzdü. Frida’yı tanıyorum ama okuyup tanışmak daha bir keyifli ve detaylı bir olaydı benim için. Ne olursa olsun hayatı bazen hafife alıp bazen üzülüp bazen de dibe batıp tekrar çıkmalı. Bunun güçlü örneği de Frida oluyor benim için. Tavsiyemdir keyifle okuyacağınız bir roman.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.